Anus ve Rektumun En Yaygın Hastalıkları
HEMOROİT ve FİSSÜRLER
Rektum neresidir ?
Kalın barsağın son kısmıdır. Dışkının dışarıya atıldığı anal kanala bağlanır. Açılan bu son kısma anus denir. Bu bölgeyle ilgili sorunla çok yaygındır. Ancak genellikle bu sorunları olan kişiler utanma duygusu nedeniyle muayene olmaktan kaçınırlar. En yaygın yakınma kanama, ağrı ve kaşıntıdır. Bu yakınmalar devamlı olduğunda mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.
Hemoroitler nedir ?
Anal kanaldaki toplardamarlardır. Bu damarlar büyüyüp genişlediği zaman yakınma oluştururlar. İnsanların çoğunda hemoroit mevcuttur. Ancak bu kişilerde herhangi bir yakınma olmayabilir.
Ne kadar sıklıkta oluşur ?
Çok yaygındır. Elli yaş civarında ki nüfusun hemen yarısında bulunur. Ancak yalnızca %5 kadarında tedavi gerektiren yakınmalara neden olurlar. Yakınmaları olan kişilerin bile önemli bir bölümü doktora başvurmamaktadır.
Hemoroit tipleri nelerdir ?
Dış hemoroitler: Anus açıklığının hemen dışında normal deri ile üzeri örtülmüş genişlemiş venlerdir. Anusun dışında bir şişlik olarak hissedilirler. İçleri kenla dolduğunda ya da bu kan pıhtılaştığında ağrı yaparlar.
İç hemoroitler : Rektum içinde ve anal kana açıklığının hemen üzerindeki venlerin genişlemesidir. Ancak bu hemoroitler zaman içerisinde büyüdüklerinde anusun dışına çıkabilirler.
Ne şikayet oluştururlar ?
Dış hemoroitler ele gelebilir ve herhangi bir yakınma oluşturmayabilir. En sık oluşturdukları yakınmal ağrı, kaşıntı ve kanamadır.
İç hemoroitler herhangi bir yakınma oluşturmayabilir. En önemli yakınma büyük abdest sonrası damla damla kırmızı kanama ya da tuvalet kağıda kırmızı kan bulaşması şeklindedir. Bir iki damla kanama bile tuvalet içerisindeki suyun rengini belirgin şekilde değiştirebilir.
Nasıl oluşurlar?
Hemoroitler zorlu dışkılama, ıkınma ve uzun süreli kabızlık sonucunda gelişirler. Herhangi bir nedenle karın içi basıncının artmasıyla da ortaya çıkabilirler. Buna en güzel örnekler hamilelik ve ağır kaldırmadır.
Nasıl tanı konur ?
Dış hemoroitler anüsun gözle muayenesiyle tanınır. Tam bir muayene rektumun parmakla incelenmesini de içerir. İç hemoroitler dışarıya çıktıklarında görülebilirler. Eğer dışarıya çıkmadıysalar ancak bu bölgenin iç kısmının anoskop, rektoskop, kolonoskop gibi cihazlar ile muayenesiyle görülebilirler.
Nasıl tedavi edilir ?
Bir çok hemoroit basit önlemlerle ekstra bir tedavi uygulanmaksızın geriler. Bunlar su tüketiminin arttırılması, yiyeceklere lif ilavesi ve gaita yumuşatıcı ilaçlar ile ıkınma, sert dışkı ve kabızlığın önlenmesini içerir. Bazı yumuşatıcı kremler ve fitillerde yakınmaların azaltılmasında yararlıdır. Yine defekasyon sonrası nemli bir bezle anüsün silinmesi rahatlatıcı olabilir.
Bazı durumlarda(yakınmaların geçmemesi, tekrarlayan kanamalar) diğer tedavi seçenekleri uygulanabilir. Bu seçenekler
- Bant ligasyon : Hemoroit çevresine bant yerleştirilerek onun pıhtılaşıp bir nedbe dokusuyla iyileşmesi sağlanır.
- Enjeksiyon skleroterapi: Hemoroitlerin içine onun pıhtılaşmasını sağlayacak bir kimyasal madde enjekte edilir.
- Infrared koagülasyon: Hemoroitler sıcakla ortadan kaldırılır.
- Cerrahi: Genişlemiş ve gergin venler çıkartılır.
Anal fissür nedir ?
Anal kanalda uzunlamasına bir yırtık oluşumudur. Genellikle sert gaitanın zorlu dışkılama esnasında çıkışı esnasında olur.
Bulguları nelerdir ?
Dışkılama esnasında ağrı en tipik bulgusudur. Bazen dışkı üzerine çizgi şeklinde kırmızı kan bulaşması şeklinde kanamada olur.
Nasıl tanı konur ?
Muayene esnasında görülür. Bu alana dokunmakla ağrı oluşur. Bazen anoskopla(metal bir alet) bakılması gerekebilir. Bu işlem ağrılı olacağından bazen anestezi altında yapılması gerekebilir.
Anal fissür önlenebilir mi ?
Katı dışkının zorlu olarak dışkılanması esnasında oluştuğu için yumuşak ve rahat dışkılama(diyete bol lif eklenmesiyle) oluşumunu engelleyebilir.
Nasıl tedavi edilir ?
Anal fissürlerin önemli bir bölümü dışkı yumuşatıırsa( ilaçlar –lifli gıdalar) kendiliğinden iyileşir. Diğer tedavi yöntemleri
- Oturma banyosu: ılık su içerisinde oturulması bu bölgede gevşemeye katkıda bulunur.
- Krem ve ilaç uygulamaları ağrı ve inflamasyonu azaltır.
- Bazı olgularda nitrogliserinli merhemler kullanılabilir..
- Bazen botulismus toksini uygulanabilir.
- Yakınmaların kronikleştiği olgularda cerrahi önerilir. Cerrahi de fissür’ün yakınındaki kaslar kısmi olarak kesilir ve oluşan gevşemeyle çatlağın iyileşmesi sağlanır.